Role Play, oyuncuların kendilerini karakterlerine
bürümesi, bir nevi oyun içerisindeki atmosfere uygun olarak tiyatro oyunu
sergilemesini sağlar. Role Play yapabilmeniz için gelişmiş yeteneklere, değerli
eşyalara ihtiyaç duymazsınız. Sadece hayal gücünüzü kullanarak yoktan var
edebilir, diğer oyuncularla hoşça vakit geçirebilirsiniz.
Rol yapmadan önce,
karakterinizin senaryoya paralel olarak bir hikâyesini hazırlamanız gerekir.
Nasıl biri olmanız değil, kim olmanız önemlidir. Karakterinizi aynen gerçek hayattan
bir insan gibi tasarlamanız gerekir. Kişisel özelliklerini, hayat hikâyesini,
yeteneklerini sizin belirlemeniz gerekmektedir. Karakterinizin giyim tarzını,
aksanını ve yaşam alanını sizin belirlemeniz gerekir.
Karakterinizin
ismini yaratmadan önce, "Role play" teriminin anlamını tam olarak
bilmeniz gerekir. Çünkü çoğu kullanıcı, kendilerine özgün olmayan kullanıcı
isimleri kullanır. Fakat rol yaparken, kullanıcı adı değil, tam bir isim
kullanmanız gerekir. Mesela; Gandalf, AsiSteve, Seytan gibi isimler kullanmak
role play kanununa ayrı kaçar. Bunlar yerine, kendinize özgün isimler
kullanmanız gerekir. Mesela Gekdez, Vuhace, Gregor, Faeldron gibi isimler bir
rolcü için daha ideallerdir. Soyadlara geldiğimizde ise, role play soyadları
isimler gibi özgün olabilir fakat daha estetik bir görünüm açısından rolcüler
karakter becerileri ile alakalı İngilizce tamlama soyadları tercih ederler.
Örnek; Woodsoul, Warbringer, Blackhammer vb.
Ardından ise
karakterinizin kim olduğuna dair bir özgeçmiş hazırlamanız gerekir. Genellikle
özgeçmişler karakterin doğduğu ve büyüdüğü şehir hakkında olur. Fakat daha da
zorlamak isterseniz karakterinizi bilincini kaybetmiş, nerede olduğunu, kim
olduğunu hiç hatırlamayan bir insanı da canlandırabilirsiniz.
Role playi
sergileme konusuna gelirsek; konuşmalarınızda ve tavırlarınızda benliğinizden
çıkıp, karakteriniz her kim ise o role bürünmelisiniz. Diğer oyuncularla
konuşurken edebi metinler kurmanız gerekmemektedir. Sonuçta bir köyde yetişmiş,
aksanlı konuşan bir oduncu böyle bir konuşma yapamaz. Temelinde role play,
güzel konuşmak veya bilge gözükmek değil, kimi nasıl canlandırdığınız ile
alakalıdır.
Role Play Terimleri:
IC (In Charachter) -Karakter
içi-: Role
play'in iki önemli kavramından biridir. IC, oynanan karakterin kimliğine uygun
şekilde davranıldığını, kısaca role play yapıldığını ifade ederken kullanılır.
OOC (Out Of Charachter)
-Karakter dışı-: OOC, karakter
dışında kalındığını ve gerçek kimlikte oynandığını belirtir. OOC, bazı durumlar
için yasaklanabilir. Tamamen kişisel bir tercih olmakla beraber, karşımızdaki
kişileri role play içinde olup olmadığımızı konusunda bilgilendirmek açısından
önemlidir.
Örnek Role Play:
Karakter Özeti:
Steve Rohan şehri
yakınlarında, ufak tahta bir evde yaşamakta olan demircidir. Ömrünün tamamını
Rohan'da ki babasından kalma bu evde geçirmiş, demircilik mesleğini de
babasından öğrenmiştir. 1.70 boylarında, kahverengi saçlı, mavi gözlü, yüzünde
şirin bir gülümseme olan ve mesleğinden ötürü kaslı kollara sahip bir adamdır.
Daha çok eskimiş kıyafetler giyer. Rohan halkı tarafından tanınan ve sevilen
birisi olduğu kadar, yaptığı silahlar pek çok savaş görmüştür.
Role Play:
Çaresizce örsünde
demiri döven Steve'ye doğru başı siyah bir örtüyle örtülü kambur bir adam
yaklaşır.
Yabancı: Steve
sen misin?
Steve: *demiri
dövmeye devam eder ve başıyla onaylar*
Y: *şüpheyle
ona bakar* Namını epeyce duydum. Söyledikleri kadar keskin midir kılıçların?
S: Buralarda
kime istersen sor yabancı, benimkiler en iyisidir.
Y: *yüzünde
bir gülümseme belirir* Bana Güneyli Melron derler. *tokalaşmak için elini
uzatır*
S: *elini
üzerine siler ve tokalaşır* Senin için ne yapabilirim?
Y: Bana
öyle bir kılıç yap ki, eşi benzeri olmasın.
S: *ciddileşir,
boğazını temizler* Altının var mı? Sen ondan haber ver.
Y: Karşılığını
veremeyeceğim şeyi, neden isteyeyim ki?
S: *gülümser*
Yalnız o dediğin pahalıya mal olur, şimdiden söylüyorum.
Y: Ne
kadar istiyorsun? *elini altın kesesine uzatır*
S: *eliyle
göstererek* Beş bin altın.
Y: *duraksar*
Beni mi kandırıyorsun ihtiyar?
S: *kaşlarını
çatar* Eşsiz bir kılıç isteyen sen değil misin?
Y: *suratını
asar* Pekâlâ, pekâlâ. Al bakalım. *kesesinden istediği miktarda altını alır ve
uzatır*
S: *altınları
alır ve bir tanesini ısırarak kontrol eder*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder