Türkan
Yılmaz ‘Tatar Ramazan’ dizisi için Almanya’dan kalkıp gelmiş. Bu, onun ilk
oyunculuk deneyimi ama modellik kariyeri sayesinde çok da zorlanmamış.

‘InStyle’
dergisinin moda çekimine katılan Yılmaz, “Başta korktum ancak denemeye değer
diye düşündüm. Hiç yabancılık çekmedim” diyor.
“Almanya’da
International Information Management (Uluslararası Bilgi Yönetimi) okuyorum,
son sınıftayım. Ara ara Türkiye’ye ailemle tatil yapmak için geliyorduk ama
okulum bittikten sonra belki de artık kendi ülkeme yerleşebilirim. Bunu zaman
gösterecek.”
“Modellikle oyunculuk benziyor”
Modellik
hayallerim önceleri sadece bir hevesti ama şimdi hayatımın bir parçası.
Modellikle oyunculuğu zaman zaman birbirine çok benzetiyorum; modellik yaparken
objektifin önüne geçtiğin an, başka biri oluyorsun ve kamerayla flört etmeye
başlıyorsun.
Oyunculukta
da kameranın karşısında başka birisin. Şu an ikisini bir arada yapıyor olmak
beni gerçekten çok mutlu ediyor. Şu anda benim iki tane hayatım var; biri özel
hayatım, yani Türkan Yılmaz diğeri de ‘Tatar Ramazan’da canlandırdığım ‘Süreyya
Öztürk’ karakterininki.
“Başta korktum ama...”
‘Süreyya’,
‘Ramazan’ın büyük aşkı... Her şeyin ilkini onunla yaşadığı için en büyük hayali
‘Ramazan’la evlenmek ama işler hayal ettiği gibi gelişmiyor tabii. Bu proje
için beni ajansımdan buldular. İlk başta oyunculuk deneyimim olmadığı için
korktum ancak denemeye değer diye düşündüm. Türkiye zaten kendi ülkem,
buradakiler benim insanlarım, ekibim çok güzel dolayısıyla hiç yabancılık
çekmedim.
“Beni taşıyacak biriyle
karşılaşmadım”
“Hep
kariyerime odaklandığım için aşka uzak olduğumu söyleyebilirim. Esasında
kendimi yıpratmak istemedim, insanlar modellerle ilgili pek mantıklı şeyler
düşünmüyorlar, o yüzden de hiç bunlarla uğraşmaya gerek yok diye düşündüm.
Belki de beni taşıyabilecek birisiyle henüz karşılaşmadım.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder